Bir an durdum, ne yapmalıyım diye düşündüm. Uyandırıp hesap sormalı mıydım, yoksa sessiz sedasız sabahı mı beklemeliydim? Kafamda binbir düşünce dolaşırken, gözüm telefona takıldı. Bildiri kimden gelmişti? Adını bilmiyordum, yalnızca kalp emojisiyle kaydedilmiş bir isimdi. O an mideme bir yumruk yemiş benzer biçimde hissettim. Bu, organize ettiğimden de fenaydü.
Telefonu yerine koydum ve yatağa gittim. Yanında yatmak bile dayanılmazdı bundan sonra. Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı, sessiz sedasız ağladım, solukim düğümlendi, fakat sesimi çıkarmadım. O ise derin bir uykudaydı, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Kafam karmakarışıktı; kalbim kırılmış, güvenim yerle bir olmuştu.
Sabah ne yapacağımı bilmiyordum. Tüm yaşamım gözümün önünden geçiyordu. Çocuklarımın yüzlerini düşündüm, onları bu hale nasıl sokacaktım? Ya annem, kardeşim? Hepsini aklımdan geçirirken, içimde artan bir güç hissettim. Bir şey yapmalıydım. Ama ne?Sabah olur olmaz eşim kalktı, hiçbir şey olmamış benzer biçimde telefonunu aldı ve banyoya gitti. Ben de derin bir nefes aldım ve kararımı verdim.
Üsteki Resimden öteki Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.
Sayfalar: 1 2