76 yaşında, hâlâ ev temizliyordum ki zengin oğlumun “15.000 doları akıllıca kullanıyor musun?” diye sorduğunu duydum. Ellerim titriyordu. O parayı hiç görmemiştim. Gülümsemesi kayboldu ve gelinime döndü. Odadaki gerginlik dayanılmazdı. Robert’ın malikanesinin fuayesinde, yıpranmış ellerimde temizlik malzemelerimle duruyordum. Salı günleri rutinim buydu. Kocam öldüğünden beri, üç yıldır kendi oğlumun evini saatte yirmi dolara temizliyordum. Acı ironiyi fark ettim ama kira ödemekle ilaç almak arasında seçim yaparken gurur, göze alınamayacak bir lüks. “Anne, parayı hiç görmedin derken ne demek istiyorsun?” Robert’ın sesi hafifçe titredi. Karısı Nicole, kusursuz manikürlü parmaklarıyla tasarımcı kahve fincanını öyle sıkı kavramıştı ki, kırılacağını sandım. Devamı sonraki sayfada devamı sonraki sayfada…..
