Bir baba, kızını yurda bırakırken cebinde tek kuruş olmadığını söylüyor. Kız boynu bükük içeri girerken bir esnaf, babaya 100 TL uzatıp “Arka cebimde kalmış, al bu parayı de” diyerek kızına vermesini sağlıyor. Baba gözleri dolu dolu parayı kabul edip kızına uzatıyor. Kız mutlu bir şekilde yurda girerken olay daha da anlamlı bir hale geliyor…
Bir lokantacı, yurdun danışmasına girip kızı çağırıyor ve ona “Ne zaman acıkırsan gel, yemeğin benden. Ne zaman harçlıksız kalırsan gel, harçlığın bende” diyor. Kız teşekkür ederek tekrar yurda dönerken, hikâye burada bitmiyor.
Olayı duyan başka bir esnaf, bir yardım kuruluşunun yetkilisine ulaşmak için harekete geçiyor. Kuruluşla iletişime geçerek durumu anlatıyor ve destek sağlamak istediklerini söylüyor. Kısa süre sonra kız bir kez daha çağırılıyor. Ona şu sözler söyleniyor:
“Sana 10 ay boyunca burs sağlayacağız. Eğitimine destek olmak istiyoruz. Yeter ki sen derslerine odaklan, geleceğini inşa et.”
Kız gözyaşları içinde teşekkür ederken, bir iyiliğin nasıl dalga dalga yayıldığına hep birlikte şahit oluyorlar. İstanbul’un kalabalık sokaklarında, insanlık hâlâ var!